CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs kararına “Şu anda etnik ve mezhep ayrımı ateşi Ortadoğu’nun ortasına düşmüş ve yayılarak herkesi yakmaktadır” diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, dün İstanbul’da TÜSİAD’ı ziyaret etti, TÜSES’in düzenlediği Ortadoğu Konferansı ile Aydınlanma ve Atatürk Devrimleri Çalıştayı’nda özetle şunları söyledi:
HİÇBİR ÜLKE TEK BAŞINA ATLATAMAZ
“Ortadoğu’nun şu anki durumu hiç de iç açıcı değil. Şu anda etnik ve mezhep ayrımı ateşi Ortadoğu’nun ortasına düşmüş ve yayılarak herkesi yakmaktadır. Bölge yabancı müdahalelere maruz kalmaktadır. Ortadoğu, Ortadoğulu olmayan ülkelerin güç gösterisi sergiledikleri bir alana dönüşmüş durumda. Bölgede akan kan, kardeş kanıdır. Bölge sorunlarına, bölge ülkeleri sabırla, sağduyulu çabalarıyla çözüm üretmek durumundalar. Bu süreci hiçbir ülke tek başına atlatamaz. Ortak akıl ile çözüm üretmeliyiz.
TARAFSIZ BİR ARABULUCU OLAMAZ
Trump’ın Kudüs kararı Ortadoğu’da ağır aksak da olsa yürüyen barış görüşmelerine darbe vurmuştur. Ortadoğu’yu kana bulayarak kendi ülkesindeki sıkışıklığı gidermek akıllı bir politikacının başvurabileceği bir yol değildir. Trump, BM Güvenlik Konseyi kararlarını açıkça ihlal etmiş, ABD’nin Ortadoğu barış sürecinde tarafsız bir arabulucu olmayacağını açıkça ortaya koymuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanıma kararı önemli bir adımdır. Tarihi sorumluluğu da büyüktür.
SURİYE VE IRAK MESAJI
Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi konusunda her türlü yapıcı katkıyı destekliyoruz. Artık Suriye konusunda siyasi bir çözüm bulunması gerekiyor. Cenevre görüşmelerinin başarısız olması bizi kaygılandırıyor. Irak’ın toprak bütünlüğü bizim için önem taşımaktadır. Bugün Irak anayasası temelinde yeniden bir toparlanma olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Ancak Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Merkezi Hükümeti arasında kaybolan güvenin yeniden tesis edilmesi uzun zaman alabilir.
Barış içinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi inşa edebiliriz. Eğer bugün dar alana hapsedilmiş etnik kimlik, yaşam tarzı, inanç üzerinden siyaset yapılıyorsa gidilen bu yol bizim öngördüğümüz hedefi kısıtlayan bir yoldur. İnsanlar işsiz, yoksul bunları düşünmeden gidip başka güdülerle başka partilere oy verebiliyor. O zaman bu toplumun her kesimine ulaşmak zorundayız.”
“Ortadoğu’nun şu anki durumu hiç de iç açıcı değil. Şu anda etnik ve mezhep ayrımı ateşi Ortadoğu’nun ortasına düşmüş ve yayılarak herkesi yakmaktadır. Bölge yabancı müdahalelere maruz kalmaktadır. Ortadoğu, Ortadoğulu olmayan ülkelerin güç gösterisi sergiledikleri bir alana dönüşmüş durumda. Bölgede akan kan, kardeş kanıdır. Bölge sorunlarına, bölge ülkeleri sabırla, sağduyulu çabalarıyla çözüm üretmek durumundalar. Bu süreci hiçbir ülke tek başına atlatamaz. Ortak akıl ile çözüm üretmeliyiz.
TARAFSIZ BİR ARABULUCU OLAMAZ
Trump’ın Kudüs kararı Ortadoğu’da ağır aksak da olsa yürüyen barış görüşmelerine darbe vurmuştur. Ortadoğu’yu kana bulayarak kendi ülkesindeki sıkışıklığı gidermek akıllı bir politikacının başvurabileceği bir yol değildir. Trump, BM Güvenlik Konseyi kararlarını açıkça ihlal etmiş, ABD’nin Ortadoğu barış sürecinde tarafsız bir arabulucu olmayacağını açıkça ortaya koymuştur. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanıma kararı önemli bir adımdır. Tarihi sorumluluğu da büyüktür.
SURİYE VE IRAK MESAJI
Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi konusunda her türlü yapıcı katkıyı destekliyoruz. Artık Suriye konusunda siyasi bir çözüm bulunması gerekiyor. Cenevre görüşmelerinin başarısız olması bizi kaygılandırıyor. Irak’ın toprak bütünlüğü bizim için önem taşımaktadır. Bugün Irak anayasası temelinde yeniden bir toparlanma olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Ancak Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Merkezi Hükümeti arasında kaybolan güvenin yeniden tesis edilmesi uzun zaman alabilir.
Barış içinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi inşa edebiliriz. Eğer bugün dar alana hapsedilmiş etnik kimlik, yaşam tarzı, inanç üzerinden siyaset yapılıyorsa gidilen bu yol bizim öngördüğümüz hedefi kısıtlayan bir yoldur. İnsanlar işsiz, yoksul bunları düşünmeden gidip başka güdülerle başka partilere oy verebiliyor. O zaman bu toplumun her kesimine ulaşmak zorundayız.”
0 Yorumlar