Gün ışığında!
Çaresiz umutlar içinde yoncalı'nın göbeğindeyim..
Tarifsiz isimler içinde
yavaş yavaş uzaklara
çok uzaklara dalıyorum..
Bir adamın elinden tutuyor bir kadın
diğer çift samimi,lodos uğultusuna göz kırpan..bir aşk sarhoşu bedenleri.. kenetlenmiş birbirine..
Yoncalıya usul usul aşk yağıyor sanki..
Kaplıcaların sıcaklığı,kırmızı yanaklarımdan utangaçlık kokarken,
Bilmek zorunda kaldığım tüm ihtimalleri
sildim belleğimden..
Görmek istemedim..Alaca karanlığımdaki gülen sevdalıları...
Kapattım gözlerimi..derinden derine iç çekerek..
Yarım kalmış bir şarkının acısını topraktan çıkartamazdım ki..
Daha hayat davamın ilk adımında
kara bir dut gibi dökülüyorum..dallarımdan..
Benliğim polyana..ben ise ret kit havasında..
Işık bulmak istedikçe,heybemde tomurcuklanan filizler kuruma arefesinde
acıtırken canımı
Şakaklarıma iniyor gök gürültüsü..
Üşümekten ziyade
titriyorum...
Biliyorum! Tedariksiz yakalandım..ben bu hayatta
Sever sevmez adımlar la ilerliyorum şimdi..
Dişlerimin arasında kalıyor ön sözlerim
tüm rastlantıları yaşayarak anlamak istiyorum lakin!
Kıranlar bilmedikleri için kırdıklarını
bende!
Kırıldığımda vazgeçiyorum.. Anlamaktan.
Tam o anda!
Perdesi çekilmiş bir pencereye ilişiyor gözlerim..
Uzun uzun seyrediyorum mutfaktaki çiftleri..
Birbirlerine ikramda bulunarak şakalaşıyorlar
Kadının belinden sarmalayan adam
boynundan soluklanıyor
kadının gülüşleri bir cemre gibi düşüyor
kaldırımlara..
Bakışlarımı cebime kaldırıyorum
çekinerek..
Ah yoncalım!
Bir zamanlar kar sessizliğine hakimken
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibisin şimdi..
Dinledikçe uzaklara kulaç attığım
bir şiir,bir şarkı olmuşsun
bir masal olmuşsun
yalnızca benim okuyamadığım
Ahh yoncalım ah!
Benim okuduğum her kitap
paramparça..
Huznumu yalnız yüreğimin duyduğu
bir ses var içimde
soluk soluğa
dizginlemeyen bir de kalemim var
sadece cebimde..
İlk dönemeçte tipiye tutulan
yalnızca yüreğine tutunan
bir kadınım..
Belki de henüz büyüyemeyen
şımarık
0 Yorumlar