Yoncalı'da Son Şafak_____

Gün ışığında! Çaresiz umutlar içinde yoncalı'nın göbeğindeyim.. Tarifsiz isimler içinde yavaş yavaş uzaklara çok uzaklara dalıyorum.. Bir adamın elinden tutuyor bir kadın diğer çift samimi,lodos uğultusuna göz kırpan..bir aşk sarhoşu bedenleri.. kenetlenmiş birbirine.. Yoncalıya usul usul aşk yağıyor sanki.. Kaplıcaların sıcaklığı,kırmızı yanaklarımdan utangaçlık kokarken, Bilmek zorunda kaldığım tüm ihtimalleri sildim belleğimden.. Görmek istemedim..Alaca karanlığımdaki gülen sevdalıları... Kapattım gözlerimi..derinden derine iç çekerek.. Yarım kalmış bir şarkının acısını topraktan çıkartamazdım ki.. Daha hayat davamın ilk adımında kara bir dut gibi dökülüyorum..dallarımdan.. Benliğim polyana..ben ise ret kit havasında.. Işık bulmak istedikçe,heybemde tomurcuklanan filizler kuruma arefesinde acıtırken canımı Şakaklarıma iniyor gök gürültüsü.. Üşümekten ziyade titriyorum... Biliyorum! Tedariksiz yakalandım..ben bu hayatta Sever sevmez adımlar la ilerliyorum şimdi.. Dişlerimin arasında kalıyor ön sözlerim tüm rastlantıları yaşayarak anlamak istiyorum lakin! Kıranlar bilmedikleri için kırdıklarını bende! Kırıldığımda vazgeçiyorum.. Anlamaktan. Tam o anda! Perdesi çekilmiş bir pencereye ilişiyor gözlerim.. Uzun uzun seyrediyorum mutfaktaki çiftleri.. Birbirlerine ikramda bulunarak şakalaşıyorlar Kadının belinden sarmalayan adam boynundan soluklanıyor kadının gülüşleri bir cemre gibi düşüyor kaldırımlara.. Bakışlarımı cebime kaldırıyorum çekinerek.. Ah yoncalım! Bir zamanlar kar sessizliğine hakimken Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibisin şimdi.. Dinledikçe uzaklara kulaç attığım bir şiir,bir şarkı olmuşsun bir masal olmuşsun yalnızca benim okuyamadığım Ahh yoncalım ah! Benim okuduğum her kitap paramparça.. Huznumu yalnız yüreğimin duyduğu bir ses var içimde soluk soluğa dizginlemeyen bir de kalemim var sadece cebimde.. İlk dönemeçte tipiye tutulan yalnızca yüreğine tutunan bir kadınım.. Belki de henüz büyüyemeyen şımarık

Yorum Gönder

0 Yorumlar