Zakir Kaya :Büyük usta Yaşar Kemal'i kaybeli İKİ YIL OLDU


Türk edebiyatının unutulmaz yazarı Yaşar Kemal'in hayatı...
Yaşar Kemal hayatı
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 14 Ocak'tan bu yana yoğun bakımda tutulan 92 yaşındaki Yaşar Kemal solunum cihazına bağlı olarak nefes alabiliyordu.
Ünlü yazarın sağlık durumu hakkında 10 2015 Şubat'ta yapılan açıklamada 'çoğul organ yetersizliği' bulunduğu belirlenmişti.Türkiye edebiyatının büyük ismi Yaşar Kemal, yaklaşık 1,5 ay yoğon bakım altında tedavi gördü İstanbul'da hayatını kaybetti 28-02-2015te. 92 yaşında vefat eden Yaşar Kemal'in "çoklu organ yetmezliği" nedeniyle hayatını kaybettiği açıklandı.
Romancı, senaryo ve öykü yazarı Yaşar Kemal, Türkiye edebiyatının en önde gelen edebiyatçılarındandı. Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal'in eserleri yaklaşık 40 dile çevrildi ve uluslararası arenada büyük ilgi gördü.
Yaşar Kemal, o zamanlar Adana'nın bir ilçesi olan Osmaniye'nin Hemite köyünde, 1923'te Cumhuriyet'in kurulduğu yıl bir sonbahar günü dünyaya gözlerini açtı. Asıl adı Kemal Sadık Göğceli olan yazarın ömrünün ilk yılları çok zorlu geçti. Babası, o 5 yaşındayken Sadık Efendi Camisi'nde gözleri önünde öldürüldü; böylece annesi Nigar Hanım ile bir başına kaldı.
Kendi deyimine göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğuydu. Evde sadece Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşurdu. Küçük yaşta geçirdiği kaza sonrası gözlerinden biri kör olan Yaşar Kemal, öğrenim hayatı ancak ortaokula kadar sürebildi.


Görüntünün olası içeriği: 1 kişi
Adana'da pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı; ama ortaokul yıllarında tutulduğu edebiyat sevgisi hiç aklından çıkmadı.
Halk edebiyatına ilgi duyan Yaşar Kemal'in 1940 yıllarda yazdığı şiirler ilk olarak önce Çığ dergisinde, ardından da başka dergiler de yayınlandı.
Henüz 17 yaşındayken politik nedenlerden dolayı tutuklandı. 1940 yılların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino, Arif Dino gibi sol eğilimli sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu. Bu yıllarda öğretmen vekilliği de yaptı, kütüphane memurluğu da...
1950 yılında 142. maddeye aykırı davranma suçundan dolayı hapse atıldı; bir yıl sonra hapisten çıktığında ise yolu İstanbul'a düştü. Bu yıllar yazarın edebiyattaki en verimli yılları oldu.
İlk öykü kitabı Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü ile Türk edebiyatında çok önemli bir yere sahip olan ilk romanı İnce Memed, Cumhuriyet'te tefrika edildi. 1955'te piyasaya sürülen İnce Memed, yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlandı ve aynı yıl 'Varlık Roman Armağanı' kazandı. Kitaplarının yurtdışında yüz kırktan fazla baskısı yapıldı.
Yaşar Kemal, 1963 yılına kadar Cumhuriyet gazetesinde Yaşar Kemal ismiyle röportaj ve makale yazarlığı yaptı. Gazeteciler cemiyetinden 'Özel Başarı Ödülü' kazandı.
1967 yılında 'Ant' adlı siyasi derginin kurucuları arasında yer aldı. Ayrıca Türkiye Yazarlar Sendikası'nın ilk genel başkanlığını yaptı.
Pen Yazarlar Derneği'nin de ilk başkanı olan yazar, 1974 yılında Demirciler Çarşısı Cinayeti romanı ile Madralı Roman Ödülü; 1977'de Yer Demir Gök Bakır ile Fransa'da Yılın En İyi Romanı ödülü; 1982'de Del Duca ödülü; 1984 de Fransa'dan Legion d'honneur nişanı verildi.
Eserleri yaklaşık 40 dile çevrilen ve uluslararası arenada büyük ilgi gören Yaşar Kemal, Türkiye'de ve yurtdışında aldığı çok sayıda ödülün yanı sıra ikisi yurtdışında beşi Türkiye'de olmak üzere yedi fahri doktorluk payesine layık görüldü.
Yaşar Kemal iki kez evlendi. İlk evliliğini İspanyol göçmeni Sefarat Tilda ile yaptı. Bu evliliğinden Raşit Gökçeli adında bir oğulları oldu.
İkinci evliliğini ise, 2002 yılında Ayşe Semiha Baban ile yaptı.
Yaşar Kemal, sanatını şöyle tanımladı:
"Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa, ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım.
Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum."
Yaşar Kemal'in edebi çalışmalarında halka dönük bir düşünce hakim oldu ve bunu, bir yerde politik düşünce ile birleştirerek yürüttü. Yapıtlarıda halk şiirinde, epopelerde olduğu gibi insan değerlerinden kopmamaya çalıştı.
Yaşar Kemal, siyasi görüşü ile sanatının paralel olduğunu, 'halk ve doğa'ya inandığını, sanatının proletaryanın çıkarlarının emrinde olduğunu dile getirdi.

Yorum Gönder

0 Yorumlar