TERÖR soruşturmasında tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, 3 Şubat’ta Mardin’de yaptığı bir konuşmada ‘Türklüğü, Cumhuriyet’i ve TBMM’yi alenen aşağılamak’ suçundan 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması dün yapıldı.
Demirtaş, bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden SEGBİS’le Mardin’de tutuksuz yargılandığı davanın duruşmasına katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) savunma yapan Demirtaş, 1700 kilometre uzaklıkta ve kısıtlı imkânlarla, adil bir yargılamanın olamayacağını savunarak, şunları söyledi: “Bir kısım avukatlarım yanımda. Bazısı ise duruşma salonunda. Bu şekilde avukatlarımla bilgi alışverişinde bulunmam mümkün değil. Çok sağlıklı bir savunma yapma ortamı olmamasına rağmen dosyanın bulunduğu Mardin 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde savunma yapmayı kabul ediyorum. Hakkımdaki suçlamaları cevaplandırmak istiyorum. İddianamede çözümü yapılan konuşma bana aittir. Ama bazı yerlerde deşifre ve yazım hatası vardır. Konuşmamın hangi cümlesinde Türklüğü, Cumhuriyet’i ve TBMM’yi aşağıladığım somut olarak belirtilmiyor. Çünkü konuşmamın hiçbir yerinde Türkmilletini veya üyesi olduğum TBMM’yi itham eden veya ima eden bir aşağılama yoktur. Konuşmam baştan sona dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki, hükümeti eleştiri ve çağrı mahiyetindedir. Bu aşamada beraat kararı verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yapılan düzenleme ile 20 Mayıs’tan sonra dokunulmazlık zırhı olduğu gibi korunmaktadır. Ülkemizde ağır aksak işlese de güç ayrılığı esastır. Hiçbir erkin, diğer erk üzerinde kontrol vasfı oluşturma hakkı yoktur. Bir yargı mercii, dokunulmazlığı olan bir yasama üyesini, yasama faaliyetinden alıkoyamaz. Mahkeme 20 Mayıs’tan sonra devam eden mutlak dokunulmazlığı gözardı etmektedir. Yasama yetkim halk tarafından tescillenen milli irade, temsil yetkimiz zorla elimizden alınmıştır.”
0 Yorumlar