
HASAN ALPARSLAN YAZDI:‘’SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFARRUATTIR’’...
ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİ'de KURUCU VE 1.DÖNEM GENEL BAŞKAN,YAŞAM BOYU ONURSAL GENEL BAŞKAN.18 Ekim 2008 - halen
TOPLUMSAL BARIŞIN Oluşmasında siyasi partilerin ülke sorunları hakkında farklı görüş, yaklaşım ve önerilere sahip olmaları, o siyasi partinin yapısal konumu itibariyle doğal olduğunu kabullenmek toplumsal barışın ilk mihenk taşını oluşturur.
Ancak, ülkemizin huzur, refah ve istikrarının kaderini ilgilendirici temel konularda; birlik, beraberlik ve bütünlüğün sağlanmasını ilgilendiren meselelerde asgari müştereklerde birleşmeleri de önemlidir. Ve de zarurettir.
Türkiye’de yaşatılmak istenilen bunalımın temelinde yatan konularda başta siyasi partiler, devletin bütün kurum-kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve basın olmak üzere herkesin ve her kesimin üzerinde buluşabileceği ortak bir zemin oluşturması bu nedenle büyük önem taşımaktadır.
Toplumsal barışın ilkeleri göz önüne alındığında; Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, millet kavramı birleştirici ve bütünleştirici bir oluşum kabul edilmiştir. Etnik köken, dil ve din gibi farklılıklara bakılmamıştır.
Türk milli kimliğinin oluşumunda, en önemli unsur; çilesi, sevinci ve gururu ile birlikte yaşamış olan büyük ve onurlu tarih ve ortak mukadderat bilincidir. Devletin temelinde bu milli bağ yatmaktadır.
Tüm halkımız “Türk vatandaşları” bu nedenlerle Türkiye Cumhuriyeti Türk Milleti kimliğinde birleşmişler ve millet olma olgusunu yaratmışlar, Türk milletine ortaklaşa vücut vermişlerdir.
Burada kan bağı ve soy birliği değil, vatandaşlık bağı esas olarak öne çıkmıştır. Türk vatandaşlarını Türk milletine bağlayan bağ, sadece ve sadece hukuki bir bağ olan vatandaşlık bağıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk Milletinin eşit ve onurlu bireyleridir. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu bireylerin birlikte yaşama ideali ve ortak kaderi paylaşan birlik olma iradesi kurmuştur.
Türk vatandaşlığı ve Türk milli kimliği Türk milletini ortaklaşa oluşturan Türk vatandaşlarının etnik kökenleri, dil ve dinlerini inkâr anlamına gelmez. Türkiye Cumhuriyeti bu birleştirici ve bütünleştirici temel üzerine kurulmuştur.
Bu esas büyük Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına “Türk milleti” denir sözlerinde ifadesini bulmuştur.
Aynı şekilde Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” vecizesi bu anlayışın bir ifadesidir.
Burada Türklük ırka dayalı bir anlam taşımamaktadır.
Bu bakımdan bu vecizeden kimse rahatsızlık duymamalıdır.
Atatürk’ün bu sözlerini tekrarlamanın farklı etnik kökeni olan Türk vatandaşlarını rahatsız edeceğini iddia etmek, eğer bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa, bir art niyetin ve düşüncenin ifadesidir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir. Ülkesi ve milleti birdir. Ortak milli sembollerin başında gelen Türk Bayrağı, bütün Türk vatandaşlarının ortak mukaddesatıdır. Milli egemenliğin ve bağımsızlığının simgesidir.
Türkiye’de bu ilkeler etrafında bir mutabakat sağlanırsa, birçok sorunun aşılması imkân dâhiline girecektir.
Türkiye’nin gündemine sokulan hassas konular, bir çatışma ve kavga ortamına sürüklenmeden, milli birlik ruhu ile çözümlenecektir.
Bize göre; Birliğimizi, dirliğimizi, egemenliğimizi, varlığımızı, vatanımızı ve bağımsızlığımızı korumanın başka yolu yoktur.
“Söz konusu olan VATANSA gerisi teferruattır.”
Bize göre.. Bu konuda söylenebilecek başkaca sözler de teferruattır.
Saygılarımla...
0 Yorumlar